Her şeyin aslı o halde “Su” dur.
“Su” cennet nimetidir.
“Su” azizdir.
Dünyada cennet nimeti olarak gözümüzle gördüğümüz, elimizle tuttuğumuz, tattığımız yegane nimet “Su” dur.
Başka cennet taamı dünyada göremezsiniz.
Cennetin altından ırmaklar akar, “Su” dur.
“Su” o kadar azizdir ki aziz cemâat her şeyi temizler, kendisi pislenmez.
İşte cennet taamı olduğu bundandır…
Cennette yemek vardır, fakat pisleme yoktur.
Dünya da yegâne cennet taamı Sudur…

Ve Su o kadar azizdir ki her şeyi temizler kendisi pislenmez.
Suyu kullananın çok dikkat buyurunuz, Suyu kullananın mânevî seviyesine göre Suyu kıymetlendirmesi lazımdır.
Kullanılmış Su dinde -fıkıhta temizdir.
Fakat temizleyici değildir.
Kullanılan Su temizdir fakat temizlemek hassası yoktur.
Niçin?
“Efendim kuyu altı yandan geldi!”
Ben onları söylemiyorum ben işin esasını, Suyu tahlil ediyorum.
Kullanılmış Su temizdir.
Fakat temizleyici değildir.
Kullanılan Su pistir.
Kullanılmamış Su temizdir ve temizleyicidir.
Bunu ifade etmek için söylemiştim.

Buna göre Suya çok dikkat edin!
Bu büyük canlı hizmetine karşı kullanan kimsenin Suya göstermeğe mecbur olduğu bir hürmet meselesi ortaya çıkar.
Cennet taamı seni temizliyor senin de ona karşı hürmet etmek mecburiyetin çıkar.
O halde bi de evsaf aramak Sulara karşı herkesin hürmet göstererek temiz tutulması içindir.
Bu Su temizdir, şu şudur, bundan abdest alınır, alınmaz hikâyesi Suyun bu azizliği hizmetine karşı gösterilecek hürmetin ayarlanması içindir.
Suda israf etmemek Su nimetine karşı kanaat hasleti ile saygı göstermek teşekkür etmek demektir.
Havuzun karşısındasın efendim yine kanaat edeceksin.
Edepsizlik yapmayacaksın.
Kanaat, Suya hürmetsizlik etmesin diye.
Birisi girer Suya böyle başlar çalkalamaya.
Kimi çalkalıyorsun.
Hakiki İslam bunu yapmaz, onu hayvan kılıklılar yapar.
Girer Suya karıştırır Suyu birbirine Suyu.
Güya köpük çıkarıyormuş.
Aaaa abiii!
Suya kıymet vermek lazım.
Su da HAYY esmâsının yâni insana canlılık veren Cenâb-ı Allah’ın HAYY esmâsının temizleyici nur halkaları, suç giderici mağfiret damlaları, rahmet verici hassaları gizlidir.
Onun için abdest ve gusülde her türlü temizlikte kullanılacak Su miktarı muayyendir…
Öyle teneke teneke Su değildir.
Bunlar âyet!..
Bu söylediğim her âyet, bazı islamlara farzdır, bazılarına sünnettir, kimilerine de hiçbir şey değildir!
Çok susamış bir insan kanarak Su içer kanar.
“Doydum!” der.
Böööyle çeşmeyi ağzına akıtmaz.
HAYY esmâsının halkaları Su ile vücûduna yayılınca HAYY akseder her tarafına.
Dilde o zaman : “Elhamdulillah!”
Elhamdullillah’ı Suyun içinden tenin vücûduna giren HAYY esmâsının dağılması söyletiyor.
İnsan Allah’la konuşuyor.
Bu hamdın içinde “oh çok şükür!”
Elle de hamd vardır.

Cenâbı Peygamber : “En güzel kâse elindir” der içtikten sonra.
Bakınız cemâat!
Böyle silermiş yüzünü.
Bu hamddır işte!..
İslamiyetin sessiz işaretli hamdı budur.
Bu hamdın içinde (yâni Su içip de oh deyip hamdın içinde) rahmet mağfiret olmanın herkes tarafından anlaşılmayan müjdesi gizlidir.
O girer Suyu içersin : “Elhamdulillah!” dersin.
O Elhamdulillah içerine senin yayılan HAYY esmâsından nur halkaları söyletiyor seni.
Temizliyor içini.
Çünki hayat Sudan başladığına göre HAYY esmâsı onunlan giriyor.
Cenazenin gasl edilmesi cenazeyi yıkıyoruz.
HAYY esmâsının tecellî yeri olan vücûdda mağfiret ve rahmet damlalarını serpmek demektir.
Serpiyoruz onun üzerine.

“Su” bulunduğu kabın şeklini alır.
Avucunuza korsunuz avuca, şişeye koyuyorsunuz şişeye… Eğri bir şeye koysun aynen onun şeklini alır su.
Su bulunduğu kabın şeklini aldığına göre bu fizikî bir kanundur yâni Sünnetullahta dahildir.
Rahmet ve Mağfiret Suyun terkibinde vardır içinde.
Nasıl ki şerbette şeker erimiştir onun içinde de mağfiret ve rahmet damlaları vardır.
Temizleyici vücûdun mânevî şekline göre tecellî eder.
İçtiğin Su yıkadığın şeyi vücûdun isti’dadına göre, bazısı soğuk Suyla yıkanır bazısı sıcak Suyla yıkandığı gibi
Maddî, fizikî değişmeyen bir kanun olan bu, Suyun kabının kabda şeklini alması Sünnetullahın muhakkak mânevî bir taraftan bilmukabili mevcuttur demektir.

M.DERMAN(k.s)

Alıntı vaaz…