Ölüm bir varlık- yokluk bataklığı değil, ebediyete açılacak pırıl pırıl bir sabahın son karanlığıdır. Bu muazzam görüşü, peygamber meşalesi altında iman yolculuğuna çıkanlar başarabilir. İman, kadere ve hükümlere uyduğu takdirde ayakta durur. Herşeyin belli bir vakti vardır. Bu vakti bahanenin içinde arayın. Herşeyin belli bir vakti vardır. Beklemek gerek. Allah inanmış gönüllerin iman zevkinden kazanacakları halleri, farz kıldığı ibadetlerde depo etmiştir. Feyz isteyen ibadetlere koşmalıdır. Çünkü ibadetler, insanı Hak-ka ulaştırıcı bir vasıtadır.
Resûlü Ekrem mi’racta semâvâtı dolaştı…
Semâvât bir mekândır.
Fakat içi Lâ mekândır.
Mekânsızlık…
Mekânsızlık, Lâ mekân ne demektir.
Bunu bil!..
Fakat kolay değil…
Hiç birşey yokken yokluk bile yoktu.
ALLAH vardı.
Onun “başı sonu yok”.
Bu lâfı edeble, aczla, anlamaya çalış.
O zaman Resûlü Ekrem’in sözünü dinle:
“Namaz mü’minin miracıdır.”
Bu ne demektir.
Namaz, mekânda iken Lâ mekâna dalmaktır.
Resûlü Ekrem:
“gözümün nûru namaz” buyurmuştur…
Gözümün nûru ne demek?
O göz “Hakk” ile bakar. O nûrdur demektir.
Resûlü Ekrem :
“Ben Rabbımı mi’racta genç bir insan şeklinde gördüm” buyuruyor.
Bir âyeti kerimede :
“Ben tekim. Doğmadım. Doğurmadım. Uyumadım. Teklerin tekiyim” buyurur.
“Kul huvallahu ahad”de de âyet “Kul” kelimesi ile başlıyor.
Bu ne demektir:
“Habibim bu hakikati söyle! Bilsinler, iman etsinler!” demektir.
“ALLAH’ın cemâli cennetden görülecek” dir.
Cennet nedir? Kimlere vaad edilmiştir…
Cennete girmeye değil oradan Hakkı görmeye hak kazanmak lazımdır.
“Cennet safiyeti ilâhîyede erimek yeridir”.
Cennet için çalışan bile Hakkı istemiş olmaz.
“Ben kulumla görürüm…”
O hâlde Resûlü Ekrem (Semâvât nedir? onu bilirsen), ALLAH’ı ALLAH ile görmüştür, anlarsın…
Şah damarından yakın olanla… Birlikte görmüştür.
Hayırlı Cumalar
Dr.M.Derman k.s)
Vaaz alıntı