“KABİR TAŞIM”
Bir gövde borcum var toprağa
Verdim borcumu
Rûhumun toprağa borcu yok benim.
Arama toprakta beni ben başka yerdeyim.
Toprağım temizdi temiz teslim ettim borcumu
Bu kabir rûhumla gövdemin ayrılış yeri
Burada arama burada değilim
Azapta değil narda değilim.
Dünyada haksızlık, sefalet, açlık, sıkıntı, dertlerle arkadaş yaşadım.
Şikâyet etmedim Rabbimden, bu nedir diye.
Kırklar, yediler, dörtler, üçlerle arkadaş idim.
Hızır’la konuştum, dertleştim dünya yüzünde.
Şikâyet etmedim kendi hâlimden
Nefsinle uğraşma, bu savaş değildir.
Kabirde azabın esası budur.
Bırak nefsini kendi hâline.
Uğraşma onunla, yakışmaz sana.
Gövde, nefs, rûh, başka başkadır.
Yekdiğerine karıştırıp çengelleme onları
Nefis dünyada kalır, gövde toprakta.
Rûh gider asıl olan Rabbine
Burada arama burada değilim.
Azapta değil, narda değilim.
Sıkıntım kalmadı, aç ve yoksul değilim.
Gövdemi verdim toprağa borçlu değilim.
Nefsimin de derdi dünyada kaldı
Üzme kendini ben de senin gibiyim.
Rabbimin yanında uçar gibiyim.
(02.12.1989, Cumartesi)
Ah be güzel hocam…Ah be dertlerimize derman olmaya ömrünü adayan Derman hocam. Eremedik yetişemedik sana… kurumuş gönüllerimize su serpen sözlerini okudukça, dinledikçe hayran oluyor, sana yetişememenin derin üzüntüsünü en içtenliğimizle hissediyoruz. Sen şimdi kim bilir nerde hangi güzellikler içerisindesin, biz ise hangi yollarda hangi çıkmazlarda debelenip duruyoruz…